Usta Koç'tan notlar
- elif günday
- 11 Oca 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 28 Eki 2021
Koçluk yolculuğumda en derinlere iz bırakan kaynak eserlerden biri Gregg Thompson'ın "Usta Koç" kitabı oldu. Cebime koyduğum ve "mutlaka not almalıyım" dediğim önemli bölümlerden alıntılarla sizlerin de kitaba dair bir fikriniz olmasını çok istedim. Hali hazırda okumuş olduğunuz bir kitapsa da güzel hatırlatma notları olarak fayda sağlayacağını umuyorum.

Thompson'ın henüz kitabın ilk kısımlarında yapmış olduğu şu vurucu tespit benim neden koçlukla kendimi bu kadar özdeşleştirebildiğimi net olarak görmemi sağladı;
"Koç olarak; en iyi teknikleri kullanabilir/uygulayabilir, senden daha tecrübelilerden bir şeyler öğrenebilirsin ama koç olmak İNSAN olarak KİM olduğundan ayrılamaz."
İnsan olarak kim olduğuma dair uzundur kafa yorup çalışan biri olarak kişisel farkındalık seviyesinde gelinen noktanın ve doğası gereği hep devam eden bu gelişimin koçlukta temelde yer tutması, aranan, olmazsa olmaz bir nitelik olarak tanımlanması benim neden kendimi "koçluk" alanında bu kadar iyi ve özgür hissettiğimin özetiydi.
Dünya üzerinde birden çok koçluk nedir? yanıtı var. Hepsi aşağı yukarı aynı şeyi tanımlıyor.
Değerli Thompson'a göre ise koçluk;
"Bir kişiyi, gelişimini hızlandırarak daha yüksek seviyede performans göstermesi için tetikleyen ve donanımlı kılan güçlü bir kişilerarası süreçtir."
Bu tanım başlı başına anlaşılması ve içselleştirilmesi gereken çok boyutlu bir tanım olduğundan bu konuyu detaylandırdığım şu yazıma göz atabilirsiniz. İzninizle şimdi bugünkü konudan devam edeceğim;
Başkalarının yaşamları üzerinde olumlu bir etkiye sahip olma tavrı ve buna bağlı olma hali olan koçluk sırf bu sebeple üst seviyede bir manevi tatmin yaşatan nadir alanlardandır. Profesyonel olarak koçluk yapmasanız dahi örneğin Temel Koçluk eğitimi aldığınızda yaşamınıza "başkalarının yaşamları üzerinde olumlu bir etkiye sahip olma" kavramı girmiş oluyor. Şayet insanlarla ve insanlar için çalışmayı seven biriyseniz, bu kavram en hafif tabirle sizi kalbinizden sımsıkı tutuyor.
Her insanın "iyi" ve "kötü" kavramları bireysel. Dolayısıyla "olumlu etki" için de bu noktada kime göre olumlu? sorusunu pekala sorabilirsiniz. Bahsettiğim bireysellik koçun kendiliğinde ustalaşmasını ve her bireyi kendi potansiyeline sahip olarak ve elbette etiketsiz görmesini şart kılıyor.
Özetle, Koçun doğrularıyla ya da koça göre iyi olan, kötü olan gibi kavramlarla hiç işimiz yok :)
Konuyu "farkında olmak" parantezinde sonlandırmak istiyorum;
Koç, hayatın içinde günler geçerken yaşadığı deneyimlerde içsel iletişiminin farkında olmak, onun sonucunda oluşan dış iletişimde farkında olmak, genel düşünme-hissetme-algı oluşturma örüntülerine kafa yormak ve onların da farkında olmak, üzerinde ilk adımlarımızı attığımız "zemin"i tanımak, neden-sonuç örüntülerinin farkında olmak durumundadır.
Bu esasen Usta Koç kitabında da kaleme alındığı gibi bir "sanattır". Bu sanatta ustalaşmaya mecburuz.
Çünkü;
"Koçluk bir OLMA halidir, YAPMA hali değil."







Yorumlar