SINIRlarla Aranız Nasıl?

Bu soruya verdiğiniz yanıtın hayatınızı nasıl yoğun şekilde etkilediğini belki biliyorsunuz belki de konuya dair bir fikriniz yok. Ben genel olarak sınır çizebiliyorum diye düşünerek başladım "SINIRLAR" kitabını okumaya fakat "hayır"larımı da aslında gönlümce kullanamadığımı fark etmem uzun sürmedi.

Bazı konularda daha rahat hayır dediğimi bazılarında ise çekimser kaldığımı gözlemlemek yine durup düşünmeme vesile oldu. İyi ki! dediğim kitaplardan sonuncusu Dr. John Townsend ve Dr. Henry Cloud'un kaleminden "SINIRLAR".

Satış rakamları her geçen gün milyon seviyesinde artan bu kitabı takip ettiğim birçok saygıdeğer psikolog, psikoterapist ve koçtan temel okuma önerisi olarak sıkça duydum.

Arka arkaya farklı isimlerden bu kadar olumlu yorumla önerilince de okuma listemdeki diğer kitaplara devam etmeden önce bu kitabı keşfetmeye koyuldum.

Hayatımda yakından incelemek istediğim bazı durum ve konularla bu kitabın zamanlamasının oldukça iyi denk geldiğini söylemem gerek. Tam da ihtiyacım olan günlerde gerçek bir rehber oldu.

Kim bilir, belki sizin de hayatlarınıza henüz girmediyse o en çok ihtiyaç duyduğunuz anda bir bakmışsınız kitap tam da karşınızda duruyor? :)

Sınırlar ile ilgili temel sorunları kategorize ettikleri kısım bir hayli etkili bir özet niteliğinde. Sizlerin de bu okuma sırasında göz atmak isteyeceğinizi düşünerek sayfa görüntüsünü paylaşıyorum.

-"Aaaa, bu baya benden bahsediyor" dediğiniz bir grup var mı? Kabul ediyorum, kendinize dair analiz yapmak dünyanın en kolay işi değil, önce kendinizden uzaklaştıktan sonra yakınlaşarak bakmak sağlıklı olacaktır. Bu tabloda kendinizi net olarak bulamadıysanız da endişelenmeyin, kitabın diğer sayfalarındaki anlatımlarla bütünleştiğinde rahatça konuyu anlayıp kendinize dair bakış açısını geliştirebiliyorsunuz. Kitabın en önemli başarılarından biri de tam olarak bu; akışın parçalarının da bütününün de ayrı ayrı anlam ifade etmesi ve rehber görevi görmesi.

Yazıda her gruba özgü detaylarla sizleri yormak istemiyorum fakat şuna emin olabilirsiniz; sayfalar arasında her gün çok defa içinde bulunduğumuz durumları ve verdiğimiz ya da vermediğimiz kritik tepkileri gördüğünüzde bunların nedenini ve sonuçlarını da okuduğunuzda ilgili satırları okumadan önceki siz olmanız pek mümkün olmuyor.

Alışılagelmiş düşünce ve davranış kalıplarının üzerine gidilmezse devam ettiğini söylemek yanlış olmaz ama yine de örneğin siz bir yumuşak başlıysanız en azından yumuşak başlı olduğunuzu bilerek hayır diyememeye devam edeceksiniz. Kendinizin ve kendiliğinizin farkında olma yolunda SINIRLAR karanlıkta kalmış sokaklarınıza ışık tutuyor.

Hayatımızda o anki öncelikler doğrultusunda enerjimizi harcayan varlıklarız.

Bu noktada bana kalırsa en önemli şey kendi hayatımızdan yalnızca bizim sorumlu olduğumuz gerçeği. Yolunda gitmediğini düşündüğün, hep tekrar ettiğini düşündüğün, dış dünyayı suçlamaya eğilimli olduğun, seni üzen, öfkelendiren ya da sana çok iyi gelen, neşelendiren durumları veya kişileri bir de SINIRLAR perspektifinden gözlemlediğinde kendinle ve dünyayla kurduğun ilişkiyi daha net şekilde anlamlandırabileceğini rahatlıkla söyleyebilirim.

Neden mi? Çünkü sınırlar kendimizi tanımlıyor. Kim olduğumuzu ve kim olmadığımızı belirliyor. Sınır benim nerede bittiğimi ve bir başkasının nerede başladığını görmemi sağlayarak bana sahip olma hissi verir. Sf. 32

Kendi sınırlarınızı keşfetmeniz ve bu keşiften hayatınızı güzelleştiren bilgilerle ayrılmanız dileğiyle.